Maraş merkezli depremde Diyarbakır’da 7 bina yıkıldı, 409 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Yerel seçimlere sayılı günler kala Diyarbakır’ın birçok mahallesinde kaçak yapı sayısında ciddi bir artış oldu. Kentte depremden etkilenen hasarlı yapıların yıkım çalışmaları devam ederken, kaçak yapılara ‘göz yumulması’ tartışmaları da beraberinde getirdi.
‘KAÇAK YAPILARLA İLGİLİ GEREKLİ İŞLEMLER YAPILMIYOR’
Amida Haber’den Zelal Sinayiç’e konuşan Diyarbakır Mimarlar Odası eski Eşbaşkanı Ferit Kahraman, her seçim dönemlerinde kaçak yapı ya da ruhsatsız yapı sayısının arttığını söyledi.
Belediyelerin kaçak yapıları göz ardı ettiğini ve hukuki süreçlerin yetersiz kaldığını belirten Kahraman, “Bir otel, Düğün Salonu ya da işte Plaza varsa bu plazanın inşaatının bitmiş olduğunu öngörüyoruz. Sonra ya bir üst katında ya da hemen yanı başında bir eklenti yapılıyor. Yapıldığı esnada bizde, ilgili kurumlardan, belediyelerden diyoruz ki buradaki inşaat faaliyet bulunmakta, bununla ilgili bize ruhsat gönderin. Biz basınla paylaştığımızda ya da işte hukuki süreç başlatıp, mahkemeler onlardan savunma istediği zaman gidip kısmen bir işlem yapıyorlar. Biz de tam tersine suç duyurusu ile soruşturma açılmaması üzerine itirazda bulunduk. Bulunurken de o aykırılıkların ya da o kaçakların hala var olduğuna dair fotoğraflar ve belgelerle yazışmalarla bunları tekrar itirazda bulunduk. Daha sonraki itirazlar değerlendirmeye alınarak en sonunda mahkemeden soruşturma açılması hakkında karar çıkıyor. Ancak şu ana kadar soruşturma açılıp da dava süreci işlenen herhangi bir kayyımın yargılandığı ya da yetkili diğer kişilerin yargılandığı bir süreci göremiyoruz” dedi.
‘GÖZ YUMULUYOR’
Bütün kurumların kaçak yapılara göz yumduğunu ileri süren Kahraman, “Yıkım kararını verdiğiniz bir yapıda hala işletme var. Peki o zaman işletme ruhsatını kim veriyor? Yani kaçak bir yapıda işletme yapılamaz bir kere. İskan edilmemişse, gerekli prosedürleri yerine getirmemişse orada İskân olamaz. İskân olamadığı için işletme ruhsatı veremezsiniz. Bir düğün salonu, bir okul, bir hastane, bir kafeterya, bir lokanta, bir otel, baktığınızda otelin hemen yanına üst katına kaçak eklentiler yapılmış. Otel ve hastaneler mevzuata aykırı hareket ediyorsa ilgili bakanlıkların buna izin vermemesi lazım. Aslında silsile halinde kaçak yapılara göz yumma, tamamıyla herkesin birbirini akladığı bir süreci görüyorsunuz” diye anlattı.
‘KAÇAK YAPILAR TEHLİKE ARZ EDİYOR’
Kaçak yapıların artmasıyla birlikte çevre ve güvenlik risklerinin arttığını vurgulayan Kahraman: “Yakın zamanda bir deprem yaşadık, uzmanlar hala çevre illerde, Bingöl başta olmak üzere Deprem riskinden bahsediyorken, Diyarbakır’a ne kadar etkisi olacağını da göz önünde bulundurduğumuzda bunların hepsi aslında tehlike arz ediyor. İklim krizi, iklim değişikliklerinden bahsediyoruz, olabilecek herhangi bir fırtına ya da rüzgârdan o çatıların uçmayacağının garantisi kimse veremiyor. Niye çünkü hiçbir Teknik, Mühendislik Mimarlık hizmeti almamış. Hiçbir denetime tabi tutulmamış, dolayısıyla tehlike arz ediyor” diye konuştu.
Kahraman şunları söyledi: “Son yıllarda özellikle Diyarbakır’da kayyım yönetimindeki belediyelerin kayıtlı olmayan kaçak yapılaşmalarının arttığını gözlemliyoruz. Yüze yakın yapı hakkında suç duyurumuz var. Bu yapılar hakkında şikâyet edip dava açtığımız 50’nin üzerinde yapı var. Ancak, ne yazık ki çoğu zaman bu yapılarla ilgili gerekli işlemler yapılmıyor.”
2018’DE AF ÇIKMIŞTI
2018 yılında çıkarılan af yasasıyla beraber, Diyarbakır’da kayıt dışı ve ruhsatsız 34 bin 729 konut ve iş yeri ‘kaçak yapı’ statüsünden çıkartılıp yasal statüye kavuşturulmuştu.
(HABER MERKEZİ)